30.06.2024 | İbrahim RASULOV , Murat JANE
Devletler, herhangi bir istihbari faaliyete veya örtülü/açık operasyona geçmeden önce kendilerine bir yol çizmek için hedef ülke ile ilgili bazı bilgiler edinmek zorundadırlar. Bu bilgiler, devletler tarafından stratejik istihbaratın ortaya koyduğu başlıklar altında toplanır. Stratejik istihbarat kapsamında toplanmış bilgiler geniş çevrede değerlaendirilir. Uzun dönemleri kapsayan planlar stratejik istihbaratın özelliklerinden biridir. Devletler, bazen çıkarları için hedef aldıkları devletlerde farklı faaliyetlerde bulunurlar. Bazen bu faaliyetler göz önünde, bazense gizli olarak, niyetlerini belirtmeden gerçekleştirirler. Böyle gizli faaliyetler literatürde örtülü operasyonlar olarak tanımlanmaktadır. Buradan anlaşıldığı üzere stratejik istihbarat, örtülü operasyonların yapılması için hazırlık aşaması olarak da kabul edilebilir. Bu çalışmada, İran’ın Balkanlar’da uygulamış olduğu politika, Bosna Hersek ve Arnavutluk üzerinden stratejik istihbaratın uzun vadeli planlaması ve örtülü operasyonlar kapsamında değerlendirilmektedir. İran, Balkanlar’da politikalarını gerçekleştirebilmenin öncelikli koşulunun din faktörü olduğunu belirlemiştir. Ayrıca, İran bu ülkelerde politik faaliyetleri sürdürebilmek için ideolojik motif faktörünü devamlı olarak kullanmaktadır. İran, istihbari yöntem olarak, yumuşak güç kullanmayı ve bununla halkın dikkatini çekilmeyi benimsemektedir. İran, bölgeye gönderdiği din adamları aracılığıyla Şii ideolojiyi yaymakta, açtığı ilm merkezleri vasıtasıyla ise, bölgedeki ilm adamları ile bağlantılar kurarak kültürel ve ilmi projeler yürütmek istemektedir. Bu çalışmada İranın yumuşak ve bazen sert güç unsurlarını (stratejik istihbarat ve örtülü operasyonlar kapsamında) kullanarak, bölgede politik ağırlık inşa etmeyi amaç edindiği belirtilmektedir.
Rasulov, İ. ve Jane, M. (2024). Stratejik İstihbarat ve Örtülü Operasyonların Dış Politikada Önemi: İran’ın Balkanlar Politikası (Bosna Hersek ve Arnavutluk Örneği). İstihbarat Çalışmaları ve Araştırmaları Dergisi, 3(2), ss.212-242, DOI: 10.61314/icad.1491465